17 Eylül, 2010

198 - Kimyasal Hadım Etme

Cuma, Eylül 17, 2010 Gönderen Berna Arslan , , , 1 yorum

Kimyasal hadım etme, cinsel aktivite ve libidoyu azaltmak üzere kişiye ilaç verilmesi anlamına geliyor. Böylece tecavüz veya çocuk istismarı suçlularını cezalandırmak için yeni bir yol öneriyor. İlaç bırakıldığında bir süre sonra kişinin cinsel isteğinin geri döneceği söyleniyor. Her 3 ayda bir anti-androjen ilaçların vücuda zerkedilmesi demek anlamına geliyor bu metot. Bu ilaçları kullanan bir erkekte göğüslerin büyümesi gibi kadınsı özelliklerin ortaya çıkması da mümkün gözüküyor. 

İlk bakışta kimyasal hadım etme yöntemi müebbet hapis veya ameliyatla hadım etme yöntemlerinden daha az hasarlı görünüyor, çünkü etkisinin geçici olduğu düşünülüyor. Ancak bu yönteme karşı çıkanlar da elbet var. Bu yöntemin zorla uygulanmasının insan haklarına aykırı olduğunu savunan taraflar var. 

Biraz da bu yöntemin şimdiye kadar nerelerde kullanıldığı konusuna gelelim. İlk olarak testesteron hormonunu azaltmak için 1944 yılında kullanılmış. 1966'da da ABD'de pedofil bir hastanın üzerinde denenmiş. 1996 yılında California'da çocuk cinsel taciz suçu işlemiş olanlara bir ceza olarak getirilmiş. Buna göre eğer suçlu şartlı tahliyedeyse veya 2. kez aynı suçu işliyorsa bu tedaviyi reddedemiyor.

Avrupa'da da bu yöntem farklı nedenlerle de olsa denenmiş. 50'li yıllarda İngiltere'de eşcinsellik tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak görüldüğünden (veya bunun için hapis yatmak gerekiyordu), örneğin ünlü bilgisayar bilimcisi Alan Turing'in önüne de iki seçenek konmuştu: "tedavi" veya hapis. Detaylı bilgi için daha önceki bir yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Bunun dışında yakın tarihli olarak 2009'da Polonya'da çocuk tacizinden hüküm giyenlere kimyasal hadım etme işleminin zorla uygulanabileceği kararlaştırılmış. İsrail ve Arjantin'in bir bölgesinde de hükümlüler gönüllü olarak bu işlemi kendilerine uygulatabiliyorlarmış.

Gece gece içim karardı bu konudan ancak yine de bilgileri paylaşayım dedim. Aslında tecavüze ne ceza verilmesi gerektiği konusu, özellikle de bu suça çok daha fazla maruz kalma olasılığı olan (ve maruz kalan) kadınlar arasında da tartışmalı bir konudur. En şiddetli cezalar; yani ameliyatla hadım etme, müebbet hapis veya hatta idam, çoğu zaman ancak kadınların yüreğine su serpebilir. Her ne kadar insan haklarını gözönüne alsak da sanırım bu bir gerçek... Fikirlerinizi beklerim.

1 yorum:

tamilya dedi ki...

çok mantıklı bir ceza ancak sürekliliği olmayabilir bu yüzden işi kökten halletmek en mantıklısı ...tek çözümün bu olduğunu düşünüyorum çnk aynı zamanda caydırıcı.