06 Aralık, 2010

226 - Memleketimden İnsan Manzaraları

Pazartesi, Aralık 06, 2010 Gönderen Berna Arslan 2 yorum

Bu aralar ilginç insanlarla karşılaşıyorum da bir gün de onlardan bahsedeyim dedim.

Geçenlerde bindiğimiz bir taksinin şoförü cemaatin içinde yetiştiğini söyledi. Kendi deyimiyle RTE'yi seviyormuş. İlk seçimlerde AKP'ye oy vermiş. Ama referandumda hayır demiş. RTE'yi de kafasına estiği gibi konuştuğu için seviyormuş. Kılıçdaroğlu'nu pasif buluyormuş. Annesi memleketten evlenmesi için kız bulmuş. Görücü evlilikleri onlarda bayağı yaygınmış. Ama bu aralar ona bir şeyler olmuş, başı kapalı kadın istemiyormuş. Annesi de başı açık kızı nerden bulacağız diyormuş. Taksi onun değildi. Yeterince para kazanıp kendi ayakları üzerinde durmak, kimseye eyvallah dememek istiyordu. Belki de bu yüzden RTE'yi seviyordu. İstediğini yapabiliyor gibi göründüğü için.

İkinci bahsedeceğim kişi sağlık ocağında karşılaştığım bir amcaydı. Bu amca son zamanlarda erkeklere bir şeyler oldu, kadınlara da bir şeyler oldu diyerek konuya direkt giriş yaptı. Bir de ondan önce "İstanbul'u Güneydoğulular doldurdu" adlı klasik eseri seslendirdi. Efendim durum şöyle: Karısı artık amcamız eve gelince ben çorbayı yaptım, hadi sen de salatayı yap diyormuş. Eskiden kadınlar böyle konuşamazmış, ne olmuş da böyle olmuş. Pek tabii ahlaksız diziler bundan sorumluymuş. Bence çok normal, çok güzel deyince gözlerini kocaman açarak yüzüme bakan amcaya çalışan kadın n'apsın diye sordum. Çalışmıyor ki, 11'de 12'de kalkıyor cevabı aldım. "Hep bu diziler" diye konuşmasını sonlandırdı.

Bundan bir süre önce de ilginç bir teyze vardı otobüste. Yalnız bunun üzerinden biraz zaman geçti. Tam Kurban Bayramı'ndan önceydi. Şapkalı teyzemiz doğru hatırlıyorsam kadın haklarını koruma gibi bir derneğe üyeydi. Hatırlarsanız bayramdan önce İstanbul'da toplu taşımaya zam gelmişti. Bayramda bedava taşıma olursa dernek olarak bunu protesto edeceklerini söyledi. Bu arada kimle konuşuyor derseniz, genel, ortaya, otobüs muavinine diyelim. Daha sonra iki türbanlı kızımız bindi otobüse. Teyze gözlerini iki kıza çevirince içimden bir eyvah geçirdim ve teyzeden niye takıyorsunuz bu türbanı şeklinde bir tirad bekledim. Ancak beklediğim gerçekleşmedi, hatta ilginç şeyler oldu. Teyze yakın zaman önce Boğaziçi Üniversitesi'ne gittiğini, türbanlı kızların okuma hakkını desteklediğini, mini etekle girilebiliyorsa türbanla niye girilmeyeceğini filan söyledi. Mini eteği tasvip etmediğini de ekledi, kısa bir süre sonra da neyse ki indi. Herkes nasıl kendi doğruları içinde yaşıyor diye de düşündürdü beni. 

Bu tip ilginç karşılaşmalarım oldukça bu konuda yazmaya devam edebilirim.

Dipnot: Artık yazıları değerlendirmek için onların altında işaret koyabileceğiniz eğlenceli, ilginç, çok iyi, idare eder gibi alanlar var. İsterseniz kullanınız!

2 yorum:

furkan was here..! dedi ki...

Üstat yazı güzel olmuş, hayatın içinden... "Tepkiler" deki mefhumlara "güzel" de var ise koysan uygun olabilir. Zira insanlar ılımlı tepkiler vermeye daha yatkındırlar. Sevgilerle...

BBÖ dedi ki...

Teşekkür ederim. Önerini de değerlendirdim, "iyi" tepkisini ekledim.