Evimize bir muhabbet kuşu (mubiş) aldığımızdan bahsetmiştim daha önce. Mubişimizin adı Limon oldu. Kendisi aynı zamanda tatlı olduğundan bazen Limonata diye de sesleniyoruz. İnternette yavru kuşların her gün belli bir süre boyunca el içinde tutulması ve sevilmesi gerektiğine dair bir video izledim. Bense bizim kuşu Özgür Willy olarak yetiştirmeye kararlıydım. Bu yüzden ilk birkaç günden itibaren kafesi hep açık durdu, kuş özgürce gezdi. Bazı geceler kafesinin dışında uyudu. Şimdi yavaş yavaş elime alışmaya başladı, hatta bir kere parmağıma çıktı, ağzımı burnumu gagaladı. Ama kuşçuk ele gelmekten aslında hiiç hoşlanmıyor. Gıdısını sevme imkanı yakaladığımızda (çok uykusu varken dünya umrunda değil) tuhaf tuhaf durmakla yetiniyor. Bu bizim Limon.
Bir de annemin baktığı bir kuş var. Bu mubiş, ilk bir ay boyunca her şeyden korkup hiç alışmazken şimdi kendini yakalatıyor ve sesini bile çıkarmıyor. Her tarafını kaşıttırıyor ve öptürüyor. Peki bu kuş nasıl bu hale geldi? Yakalanmaya alıştığı için. Benim Willy teorisine tamamen zıt bir durum ve başarılı sonuçlar. Bu duruma dayanamayarak biz de dün akşam mubişimizi tuttuk ve ilginç bir şekilde hiç kaçmadı (bence uykusu olduğundan). Sevdik, okşadık, bıraktık. Şimdi bütün bunları neden anlattım?
![]() |
Temsili mubiş |
Ben de Limoncuk yakalana yakalana bir yandan depresyona girsin istemedim, bakalım neler olacak.
2 yorum:
Çok Cici maşallah:):) Benim kuşumun adıda allah bağışlasın Alaca :)
Alaca'yla sevgi dolu bir yaşam dilerim :)
Yorum Gönder