01 Eylül, 2013

518 - CSI etkisi

Pazar, Eylül 01, 2013 Gönderen Berna Arslan , yorum yok

Televizyonda izlediklerimizin hayatımız üzerinde büyük bir etkisi olabilmesi çok ilginç. CSI etkisi de, kriminal dizilerde gösterilen adli tıp sahnelerinin toplumu nasıl etkilediğini tanımlıyor. Örnek vermek gerekirse, son yıllarda ABD'deki mahkemelerde jüri üyeleri suç davalarında daha fazla adli kanıt görmeyi talep ediyor. CSI dizilerinin sıkı takipçileri ise ikinci derece kanıtlara -parmak izi gibi- kesin delillere göre daha az değer veriyor.

CSI dizileri birçok yönden eleştiriliyor. Bu tip dizilerde genelde laboratuvarda çalışan kişiler aynı zamanda şüphelilerle görüşüyor, olay mahaline gidiyor ve suç olaylarını çözmeye çalışıyorlar. Oysa gerçek hayatta bu tip görevleri polis ve dedektifler yerine getiriyor. Diziler ve gerçek hayat arasındaki farklardan biri de DNA ve parmak izinin gerçek hayatta pek de sık ele geçirilemiyor oluşu. Ele geçirilse bile bu verilerin işlenmesi haftaları veya ayları bulabiliyor. Dizilerde ise genelde saatler içinde sonuçlar alınıyor. Benzer şekilde, dizilerde uygulanan bazı teknolojiler gerçek hayatta henüz uygulanmıyor. Örneğin, dizide alçı kalıp yardımıyla bir yaranın şekli belirlenerek, bu yaraya hangi tip bıçağın neden olduğu belirleniyor. Ancak gerçekte henüz böyle bir teknoloji mümkün görünmüyor. 

 
Adli bilimci Thomas Mauriello, CSI dizilerinde kullanılan teknolojinin yaklaşık yüzde 40'ının gerçek olmadığını söylüyor. Bunun yanında, gerçek hayattakinin aksine dizilerdeki araştırma ekipleri buldukları deneysel sonuçların kesinliğine yüzde yüz inanıyorlar ve kuşkuya yer bırakmıyorlar. 

Son olarak, CSI dizilerinin yaratıcısı Anthony Zuiker, CSI etkisinin bu seriden çıkan en harika şey olduğunu söylemiş. 

 

0 yorum: