Çağın korkulan hastalığı kanser ile beslenmenin ilişkisi uzun yıllardır araştırılan ve üzerinde durulan bir konu. Bugün gazete okurken çok ilginç bir videoya rastladım ve burada da bahsetmek istedim. TED'te (ted.com) yayınlanan bir sunumda (2010'da yayınlanmış) konuşmacı doktor, insanların kanseri beslenme şekilleriyle aç bırakabileceğini söylüyor. Türkçe altyazılı olarak bu adresten izleyebilirsiniz.
Fikir özetle şöyle: İnsan vücudunun büyük bir kısmı damarlardan oluşuyor. Anjiyogenez adı verilen süreç, yeni damarların oluşması anlamına geliyor. Örneğin, vücudumuzda yaralar iyileşirken anjiyogenez süreci işliyor. Ancak, bazı durumlarda bu sürecin işlemesi hastalıklarla bağlantılı da olabiliyor. Örneğin kanserde aşırı anjiyogenez görülüyor. Kanser tedavisine yeni bir bakış açısı da buradan kaynaklanıyor: Tümör hücrelerinin çevresindeki anjiyogenez engellenirse kanser tedavi edilir mi?
Videodaki doktor, yaptıkları araştırmalarda bu amaçla üretilmiş ilaçların kanser hastalarının yüzde 60'ında işe yaradığını söylüyor. Diğer hayvanlardan da örnekler veriyor ve ilaçların köpek, at ve yunuslarda da işe yaradığını gösteriyor. İlaçların yalnızca yüzde 60'lık bir kesimde işe yaramasını ise beslenmeye bağlıyor. Bazı besinlerin anjiyogenezi yavaşlattığını ve bu yüzden de beslenme alışkanlıklarımıza eklenmesi gerektiğinden bahsediyor. Bu besinler şöyle:
sarmısak
domates
zeytinyağı
maydanoz
bitter çikolata
lahana
portakal
elma
ananas
vişne
limon
greyfurt
ahududu
böğürtlen
çilek
kırmızı üzüm
kırmızı şarap
muskat
enginar
balkabağı
ton balığı
üzüm çekirdeği yağı
soya fasülyesi
Elbette bunların da sağlıklı yetişmişini, organiğini arayıp bulmak gerekiyor.
Her kanserin küçük ve zararsız bir tümör ile başladığını ama daha sonra çevresinden beslenerek zararlı bir duruma geldiğini belirten doktor, kanserin zararlı hale gelmeden doğru beslenmeyle önlenebileceğini savunuyor.
Resim kaynak:
http://im.rediff.com/getahead/2008/dec/11sli1.jpg
0 yorum:
Yorum Gönder