21 Kasım, 2010

220 - Gelinlik Maceram

Uzun bir süredir internette dolanıyor ve gelinlik markaları, modelleri hakkında bilgi topluyordum. Bol bol fotoğraf dosyası edinmiş ve favorilerimi belirlemiştim. Bu süreçte interneti bol bol taramış, yorumları okuyup yeni markalar ve modaevleri öğrenmiştim. Fiyatlarla ilgili pek tatmin edici bilgilere ulaşamıyordum. Ben de kendi deneyimlerimden yola çıkarak bu yazıyı hazırlamak ve araştırma yapacak olan gelin adaylarına yardımda bulunmak istedim.
Caelum, Elie Saab

En başta favori modelim yukarıda göreceğiniz Caelum adında bir modeldi. Bu modelin bir tasarımcı işi (Elie Saab) olduğundan çok pahalı olduğunu, Vakko Wedding'te satıldığını öğrendim. Ben de üzerimde nasıl göründüğünü gördükten sonra aynısını diktirmeyi düşündüm. Daha sonra 2011 koleksiyonları piyasaya çıkınca aynı tasarımcının hayran olduğum yeni bir modeli oldu ve böylece aynı hayali aşağıdaki model için kurmaya başladım. (Ancak sonuçta planlarım tamamen değişti!)

Aglaya, Elie Saab

Gelinlik için birkaç hafta dolaşırım, ancak bir şeyler bulurum herhalde diye düşünüyordum. Buna göre birçok yerin adını, adresini, telefonunu bir kenara yazdım. Gezmeyi planladığım firmalar arasında şunlar vardı: Pronovias, Beyaz Butik, Weddies, Hüsniye Modaevi, Privenuptia, Seba Gelinlik, Moe by Beyaz Butik, Aysira, Akay, Figen Bağzıbağlı, Lamedore, Tözge, Ayşe Firidin Modaevi ve Vakko Wedding

Öncelikle beğendiğim gelinliğin fiyatının 22.000 lira civarında olduğunu öğrenince gidip denemenin anlamsızlığı iyice ortaya çıktı, ben de Vakko Wedding'i ilk başta eledim. İlk gün için Beyaz Butik ve Pronovias'tan randevu aldım. İnternette biraz beğendiğim modelleri nedir diye tekrar bakıp not ettim. Bir de 3. yere de yetişirim umuduyla Aysira'yı da sabah arayıp oraya akşamüstü gitmek üzere sözleştim.



Gün, Nişantaşı'ndaki Beyaz Butik ile başladı. Buranın da pahalı olabileceği yönünde endişelerim vardı. İlgili bir çalışan yardımcı oldu ve beğendiğim modelleri seçtikten sonra denemeye başladık. Toplam 4 gelinlik denedim, iki tanesini tekrar denedim ve bir tanesinin güzel olduğuna karar verdim. Ancak tam da içime sinmedi. Cosmobella ve Demetrios koleksiyonlarındandı ikisi. Aslında internetten çoğu modeli beğenmemiştim, ancak sanırım gözle görmek ve denemek çok daha farklı. Denediklerimin fiyatları ise 3000 ila 4375 arasında değişti. Duvak fiyata dahil değildi diye hatırlıyorum. Yani fiyatların biraz yüksek olduğu söylenebilir. 3 - 3,5 ayda ithal ediliyor yurtdışından.


İkinci durak Pronovias oldu. 9 model seçmiştim kataloglarından, ancak bunlardan topu topu 1 tanesi vardı. Bizim tasarımcılarımız kaliteli veya pek güzel olmayan modelleri getirmiyorlar gibi ilginç bir açıklama ile karşılaştık. Burada da ilgili davrandılar ancak biraz daha ciddi ve samimiyetsiz bir ortam gibiydi. Ayrıca sabah randevuyu teyit etmek için aramışlar. Duymadığım için de hemen yerime birini geçirmeye çalışmışlar. Bu da pek hoş değildi tabii. Fiyatlar yüksek ve euro üzerinden. 3,5 - 4 ayda ithal ediliyor beğendiğiniz model. Örneğin aşağıdaki Trieste modelinin fiyatı 2240 euro idi ve duvak buna dahil değildi. (Düz duvak dahildi galiba.) Dantel kalitesi olarak Beyaz Butik'te denediklerimden daha iyi görünüyordu. Buradan da ayrıldık.


Trieste, Manuel Mota

Akşamki randevuya kadar etraftaki gelinlik mağazalarına bir uğrayalım dedik. Rumeli Caddesi üzerindeki Ayşe Moda'ya bir baktık. Daha önce Elie Saab'ın Caelum modelini diktikleri olmuş, ancak fotoğrafı ellerinde yoktu bilgisayardaki bir problem sebebiyle. Bunun dışında giyinme yerinin pek iyi olduğunu söyleyemem. Abiyelere bakılınca tasarımların biraz daha süsü ve gösterişi tercih eden hanımlar için daha uygun olduğu söylenebilir.


Daha sonra merak ettiğim bir mağaza olan Weddies'e girdik. Burası en çok sevdiğim yer oldu, hem giyinme yeri hem de çalışanların ilgisi açısından. Beğendiğim model şeklini aşağı yukarı anlamış olan mağaza görevlisi kendi tasarlamış olduğu bir gelinliği getirdi. 8 metre dantel kullanılmış gelinliğe bayıldım da, fiyatı da beni bayılttı daha sonra. 7500 lira ama en son 4800'e ineriz dedi. Bundan başka 2350 liraya başka bir gelinlik daha denedim. Burayı önerebilirim.


Bir sonraki durak da Faize Sevim Modaevi oldu. Burası yaklaşık 60 yıldır gelinlik ve abiye üreten bir yer. Tabii elimde belli bir model fotoğrafıyla gitmediğim için varolanlara göz atabildim. Bir tane denedim, hoştu, ancak yine "işte bu" demediğim için fiyatı çok uygun olmasına rağmen -1850 lira- vazgeçtim. 


Ve en son durak olan Aysira'ya vardım. Buradan çok ümitli değildim. İnternetteki koleksiyonlarına bakmıştım ve çoğu model abartılı gelmişti gözüme. Yalnız bir model hoş görünmüştü. Mağazaya girdim, katalogun sayfalarını çevirdim, koca katalogtan yalnızca bir model seçmeyeyim, ayıp olmasın diye o model dışında iki tane daha modeli çok beğenmesem de bir bakarım diye seçtim. Vee beğendiğim model gerçekten de beğeneceğim bir model çıktı. Aradığımı bulduğumu anladım. Burada paylaşıp sürprizini kaçırmayacağım! Nihayet işte bu dedim içimden ve bir günde bu macerayı tamamladığıma inanamadım. Oysa denemesi çok zevkliydi, erken bitti :)


Şu anda Aysira'da fiyatlar da çok uygun. Hem fiyatlar sitesinde yazıyor hem de 30 % indirim var. Duvak, kese, el çiçeği gibi aksesuarlar da fiyata dahil.


Arayışınızda hepinize kolay gelsin! Yukarıda ismini verdiğim mağazalara bağlantılar da vermiştim, oradan her birinin iletişim sayfasından telefon numaraları ve adres bilgilerine ulaşabilirsiniz.

219 - Vücut Bütünlüğüne İlişkin Kimlik Bozukluğu

Pazar, Kasım 21, 2010 Gönderen Berna Arslan , , , , 2 yorum
Bacağınızın size ait olmadığını hissettiğinizi düşünün. Bacağınız olmasa daha mutlu yaşayacağınızı hissediyorsunuz. Ve belki de ondan kurtulmak için birkaç yol denediniz bile. Bu bahsedilen İngilizce adı Body Integrity Identity Disorder olan psikolojik/nörolojik bir rahatsızlık. 

Hastalığın sebebinin yabancı olarak görülen organın beyinde sahip olması gereken sinirsel bir karşılığı olmadığının düşünülmesi. Yani yabancı olarak görülen organ uyarıldığında beyinde gerçekleşmesi gereken bir aktivite görülmüyor (sağ parietal lobta).


Bu hastalar organlarının nereden itibarını yabancı olarak gördüklerine dair kesin bir çizgi çekebiliyorlar. Bazen bu kısımlarından kurtulmak için buzda dondurup ölmesini sağlamak, bilerek bir arabanın önüne atlamak ve hatta tren raylarına yatmak gibi kulağa inanılmaz gelebilecek çözümlere başvurabiliyorlar.

Bu hastalık kışkırtıcı bir niteliğe sahip olduğundan Nip/Tuck dizisi de konuyu esgeçmemişti. İlgili bölüm dizinin 3. sezonunun 7. bölümü. Yine bu konuyu işleyen bir film de bulunuyor, adı Quid Pro Quo ve fragmanı da burada. CSI: New York, Grey's Anatomy gibi diziler de konuyu işlemiş.

Konu ilginizi çektiyse Brang, McGeoch ve Ramachandran'ın konu hakkındaki makalesine buradan göz atabilirsiniz.

12 Kasım, 2010

218 - Öteki Sinema

Cuma, Kasım 12, 2010 Gönderen Berna Arslan , 1 yorum
Bir süredir sinemaya gitmedim ve çok özledim. Ama konum yeni bir film değil, "öteki sinema" adında bir internet sitesi. Site kendini "kötü film sevenler cemiyeti" olarak tanımlıyor ve burun kıvrılan eski Türk fantastik ve B filmlerini anıyor. 

Aynı zamanda B filmleri için kısa bir tarihçe hazırlamışlar ve dünya sinemasından da bahsediyorlar. Sitede en çok yer ayrılan bölüm ise bir zamanlar Türk sinemasını esir almış olan erotik filmler. 
Bu filmlere ait birçok afişi görebilir ve isimlerin çoğunun orjinalliğini takdir edebilirsiniz. Bu arada bir de Türk western türü varmış, ben o türde pek filme rastlamamıştım. Hatta yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi Ret Kid'imiz bile var. 

Bunların dışında Türk aksiyon, tarihi ve fantastik filmlerinden ve arabesk etkisinden de bahsedilmiş.

Siteye göz atmak için buraya tıklayın.

07 Kasım, 2010

217 - Su, Elektrik, Doğalgaz Derken...

Son zamanlarda pek yazamamamın sebebini bir önceki yazımda belirtmiştim. Özetle son gelişmeler güzel, hızlı bir şekilde ev bulduk ve sıra kiracı olarak yapmamız gereken bazı işlere geldi. Daha önce kirada oturmadığımız için de bu konularda çok bilgili sayılmazdık ama öğrenmiş olduk. Ben de benim gibi deneyimsiz arkadaşlara öğrendiğim birkaç şeyden bahsetmek istedim, çünkü kendim de internetten araştırıp bu işleri yaptım.
Öncelikle kiracı olarak evin su, elektrik ve doğalgazını üzerinize almanız gerekiyor. Bunları yapmak için de ihtiyacınız olanlar işte şöyle:

Kira kontratı ve fotokopisi, nüfus cüzdanı fotokopisi ve tesisat/abone numarası (veya eski bir fatura). Ve tabii ki devletimiz bu işlemleri ücretsiz yapmayacağından bir miktar para. En büyük vurgunu su faturasından yedik, an itibariyle 128 lira istiyorlar. Doğalgaz için 51 lira istendi ve bu miktar faturaya yansıyacak. Ancak sanırım bu miktar merkezi kaloriferin varlığına göre değişiyor, yani siz gitmeden bir telefon edip sormayı ihmal etmeyin. Elektrik için ise 45 lira ödedik.

Bir de evin elektriğinin, bulunduğu semte değil başka bir semte bağlı olduğunu öğrendik. Böyle şeyler de olabiliyor, buna göre plan yapmaya çalışın. Her bir işlem için genel müdürlük veya şube müdürlüklerine gidebilirsiniz.

Gerekli bilgiler için kelimelerin üzerine tıklayın: Su, avrupa yakası elektrik, anadolu yakası elektrik ve doğalgaz. Kolay gelsin!