26 Ağustos, 2011

303 - Nar Ekşisi mi Nar Ekşisi Sosu mu: Glikoz Şurubu Etkisi

Cuma, Ağustos 26, 2011 Gönderen Berna Arslan , , 1 yorum
Tükettiğimiz hazır ürünlerin içinde bize zarar veren ne tür maddeler olduğuna dair haberler ara sıra gündeme geliyor. Aslında bu maddelere daha fazla dikkat ederek yiyecek ve içecek maddelerini satın almak lazım ancak her zaman mümkün olmuyor. Bu yazıda glikoz şurubundan ve ne tür ürünlerde bulunduğundan bahsedeceğim.

Glikoz şurubu mısırdan yapılan nişastadan üretiliyor. Hatırlarsınız, mısırın GDO'lu olduğu tartışmaları yaşanmıştı. Glikoz şurubunun zararlı olup olmadığı konusunda farklı fikirler var. Obezite, diyabet ve kanserle ilişkilendirilen glikoz şurubunun zararsız olduğunu önesürenler de var.



Bununla beraber Tüketici Dernekleri Federasyonu, “Mısır ve soya yağı, glikoz şurubu içeren gıdalar almayın” uyarısı yapmış. Glikoz şurubu birçok üründe bulunuyor, benim rastladıklarım arasında gazlı içecekler, meyva suları, biralar, reçeller, meyveli sodalar, abur cuburlar var. Dondurmalarda, helvada, ketçap gibi soslarda ve işlenmiş hazır gıdalarda bulunabiliyormuş. Ve başlıkta da bahsettiğim gibi nar ekşisi sosunda. İçinde glikoz şurubu varsa "nar ekşisi" olarak değil de "nar ekşisi sosu" diye adlandırılıyorlar. Bu iki ürün arasında büyük bir tat ve fiyat farkı var. Bildiğim kadarıyla içinde katkı maddesi bulunmayan tek nar ekşisi Kemal Kükrer'e ait. Birada glikoz şurubu bulundurmayanlar arasında da Bomonti, Tuborg %100 malt gibi ürünler var; Efes Pilsen ise glikoz şurubu kullanıyor.


Bal alırken de dikkatli olmak gerekiyor. Mısır ya da şeker pancarından üretilen ticari glikozun içine bir miktar polen, renklendirici ve esans katılarak bal diye etiketlenip satılıyor. Bal alırken tanıdığınız markalardan almak veya etiketi okumak faydalı olacaktır.

Glikoz şurubunun geniş bir ürün yelpazesinde neden kullanıldığına dair ayrıntılı bilgiyi bu adreste ve şu adreste bulabilirsiniz. Daha önceki bir yazımda da monosodyum glutamat'ın zararlarından bahsetmiştim, göz atmak isterseniz burada.

24 Ağustos, 2011

302 - Yamaç Paraşütü

Çarşamba, Ağustos 24, 2011 Gönderen Berna Arslan , , yorum yok
Tatilde yamaç paraşütü denedim! Yaz aylarında genelde Fethiye ve Kaş'ta yapılan yamaç paraşütünü Kaş'ta deneme fırsatı buldum. İlk bakışta korkutucu olan bu aktivite, Kaş'ta yapabileceğiniz en heyecanlı aktivitelerden biri. Kalkış yerine gelip aşağı baktığınızda kendinizi "ben ne yapıyorum" diye sorgulayabilirsiniz ama birkaç adım koşup havalandığınızda daha önce tatmadığınız bir duyguyu yaşamak çok güzel. 

Yamaç paraşütünde en önemli şey tabii ki rüzgar. Yaz haricinde mevsimlerde de yapılabiliyor; yeter ki yağmur, fırtına olmasın. Bizim havalandığımız yükseklik 600 metre kadardı, rüzgar yardımıyla 200 metre kadar daha yükseldik. Daha sonra sizi gezdirme işi pilota kalıyor. İsterseniz akrobasi yaparak uçuşunuza daha da heyecan katabilirsiniz. Sizi normalde tekne veya araba tutuyorsa biraz mideniz bulanabilir.



Kaş'ta yamaç paraşütü aktivitesini birçok firma satıyor, ama aslında sadece 2 firma düzenliyor, bunlar da Naturablue ve Bougainville. Biz Naturablue ile uçtuk. Her sene paraşütleri değiştiriyorlarmış, çünkü güneş ışığı ve yazın günde 4-6 defa uçmak paraşütleri eskitiyormuş. Fiyatların biraz yüksek olması da bu sebepten olsa gerek. Tabii ki pazarlık her zaman işe yarıyor. Bougainville hakkında ise pek hoş şeyler duymadık, bir kez denize iniş yapmışlar ve bunun sebebinin paraşütün eski olması olduğu düşünülüyor. 

Peki yamaç paraşütü tehlikeli mi? Biz de uçmadan önce bunu araştıralım dedik. Olan kazaların hepsi pilotaj hatalarıymış. Mesela geçenlerde Fethiye'de ölümle sonuçlanan bir kazada pilotun yapılması gereken her şeyi yapmadığı anlaşılmış. Bu yüzden deneyimli ve dikkatli pilotlarla uçmak çok önemli. Kaş'ta ise iniş alanı dar, limana iniş yapılıyor, bu da yine pilotların başarılı olmasını gerektiriyor. Eğer bu işin eğitimini almakla ilgilenirseniz, üniversitelerin havacılık kulüplerine veya Türk Hava Kurumu'na başvurabilirsiniz.

16 Ağustos, 2011

Film: Maymunlar Cehennemi: Başlangıç

"Evrim devrime dönüşüyor"

'Maymunlar Cehennemi: Başlangıç', 1968 yapımlı ilk film 'Maymunlar Cehennemi'nin başına dönüyor ve maymunların yönettiği bir gezegenin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. Bilgisayar animasyonları oldukça başarılı olduğundan filmde yer alan tüm primatlar gerçekçi görünüyor ve hareket ediyor. 



Bence film çok başarılı, gereksiz hiçbir sahneye yer vermeden Sezar adlı ileri zekalı şempanzenin hayatına odaklanıyor. Alzheimer'a çare bulmak için geliştirilen bir madde, şempanzeler üzerinde denenirken zekanın gelişmesine yol açtığı görülüyor. İnsanlar arasında büyüyen Sezar, bir insana saldırdığı gerekçesiyle primatların bulunduğu bir bakımevine gönderiliyor. Kötü koşullar altında yaşayan hayvanların sorunlarının çözümü ise Sezar'ın liderliği ele geçirmesinde yatıyor.



Film oldukça sürükleyici. 1968 yapımlı ilk filmi ise hemen ardından eve gelince izledik. İlk film de çok ilginç, özellikle insanların günümüzde maymunlara bakış açısını tam tersine çevirip, maymunların insanları aşağıladığı bir dünya göstermesi seyircinin ilgisini çekiyor. Charlton Heston başrolde, final sahnesi ise aklınıza kazınacak.

Yeni filmde Sezar'ın mimik ve hareketlerini hayvan/yaratık mimiklerinde kıdemli oyuncu Andy Serkis canlandırıyor. Oyuncu daha önce de King Kong'u ve Yüzüklerin Efendisi'nde Gollum'u canlandırmıştı.

300 - Super Mario 63

Salı, Ağustos 16, 2011 Gönderen Berna Arslan , , , , yorum yok
Mario oynamayı sever misiniz? Benim favori oyunlarımdan biri. Dünyada da oldukça popüler olduğundan hala birçok farklı oyunu piyasaya çıkıyor. Orijinal olarak bir platform oyunu olan Mario'nun artık yarış, dövüş gibi çeşitleri de var.


Benim bahsetmek istediğim Mario oyunu ise Runouw isimli bir Mario hayranı tarafından geliştirilmiş olan Super Mario 63 versiyonu. Chrome tarayıcınıza eklenti olarak da indirebileceğiniz oyun, Super Mario 64'ten ilham alınarak oluşturulmuş. Genelde kontroller pek iyi işlemediğinden bilgisayarda Mario oynamak zevkli olmuyordu, ancak bu oyun oldukça başarılı. Ayrıca birçok özelliği ve kısmı tamamen orijinal. Mario sevenlere tavsiye edilir.

09 Ağustos, 2011

298 - Karanlık Taraf için Sola Dönün: Darth Vader Navigasyon Aletinizi Yönlendirirse

Salı, Ağustos 09, 2011 Gönderen Berna Arslan , , , yorum yok
Ünlü navigasyon sistemlerinden TomTom, yaratıcı bir projeye imza atarak, Star Wars karakterlerinden Darth Vader, Yoda, C-3PO ve Han Solo'nun seslerini kullanan navigasyon sistemi oluşturmuş.
Özellikle kamera arkası diye sunulan iki video çok hoş olmuş. Darth Vader'ın videosu burada, Yoda'nınki ise burada. Özellikle Darth Vader'ınki bayağı komik. İlgili sayfa ise burada.

07 Ağustos, 2011

296 - Avrupa'da Aşırı Sağın Yükselişi

Pazar, Ağustos 07, 2011 Gönderen Berna Arslan , , yorum yok
Norveç katliamından sonra konuşulan konulardan biri de Avrupa'da ırkçılığın yükselişte olduğuydu. Göçmenlerin sayısının günden güne arttığı Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri, çokkültürlülüğü içine sindirmeye çalışırken, aşırı sağ partilerin aldığı oylar gitgide artıyor. Belki de ekonomik krizlerin acısı yine halkın birbirine düşmesiyle çıkıyor.

İnternette de aşırı sağcı fikirler yoğunlukla yer alıyor. Örneğin stormfront.org adlı site "İskandinavya çokkültürlülüğe karşı mücadele ediyor" sloganıyla Avrupa'nın bir olup İslamiyet'e karşı durması gerektiğini savunuyor. Danimarka'nın aşırı sağcı partisi mecliste 25 koltuğa sahip, Finlandiya'daki "Gerçek Finlandıyalılar" partisine ise 5 kişiden 1'i oy vermiş. 


Diğer ülkelere baktığımızda da durum içaçıcı değil. Demokrasileri ile övünen ülkelerden Fransa'da aşırı sağcılar oyların yüzde 15'inden fazlasını toplamış. Hollanda daha beter: Parti başkanı Kuran'ı Hitler'in Kavgam kitabına benzetmiş ve Hollanda'da yasaklanmasını talep etmiş. Ayrıca bu parti mecliste 24 koltuk kazanmış.

Kısaca genel olarak Avrupa'da yükselen aşırı sağ, göçmenleri, İslamiyet'i ve çokkültürlülüğü sevmiyor, Avrupa içindeki serbest dolaşımı desteklemiyor. Geleceğe umutla bakmak zor görünüyor.