Tanrı Ülgen durmamış, ayrıca vermiş salık
Bu dünyanın yanına yaratılmış üç balık.
Bu büyük balıkların üstüne dünya konmuş,
Balıklar çok büyükmüş, dünyaya destek olmuş.
Dünyanın yanlarına iki de balık konmuş,
Dünya gezer olmamış bir yerde kalıp donmuş.*
Güzeller güzeli aşk tanrıçası Afrodit, tanrı ve tanrıçaların lideri Zeus, deniz ve
okyanusların efendisi Poseidon... Bunlar az çok hepimizin bildiği isimler. Hem eski
Yunan kültürü topraklarımızda yaşamış olduğundan hem de bu karakterler film ve
dizilerin dikkatini bolca çekmiş olduğundan.
Bu dünyanın yanına yaratılmış üç balık.
Bu büyük balıkların üstüne dünya konmuş,
Balıklar çok büyükmüş, dünyaya destek olmuş.
Dünyanın yanlarına iki de balık konmuş,
Dünya gezer olmamış bir yerde kalıp donmuş.*
Güzeller güzeli aşk tanrıçası Afrodit, tanrı ve tanrıçaların lideri Zeus, deniz ve
okyanusların efendisi Poseidon... Bunlar az çok hepimizin bildiği isimler. Hem eski
Yunan kültürü topraklarımızda yaşamış olduğundan hem de bu karakterler film ve
dizilerin dikkatini bolca çekmiş olduğundan.
Peki eski Türk tanrıları hakkında ne biliyoruz? Çoğumuz tarih dersinden “tengri” diye
bir kavram hatırlayabilir. Bize eski Türklerin (yani Türki toplumların) Tengri adında bir
Gök Tanrı’ya taptıkları ve bu din tektanrılı olduğundan İslamiyet’e geçişin de kolay
olduğu anlatılmıştı. Ancak Türklerin tek bir Tanrı’ya tapmış oldukları tartışılan bir
konu ve bazı kaynaklara göre dinleri aslında çoktanrılıydı.
Konu hakkında kapsamlı bir kaynak olan Yaşar Çoruhlu’nun yazarlığını yapmış olduğu
“Türk Mitolojisinin Anahatları” kitabına biraz gözatalım. Buna göre, Tanrıların en
yücesi olarak Kök Tengri (Gök Tanrı) görülüyordu. Günümüzdeki “Tanrı” kelimesi de
Tengri’den geliyor. Tengri’nin bireylerin, ulusların ve onların Kağan’larının kaderine
hükmettiğine inanılıyordu. Orhun Yazıtları’nda da Tengri’nin adına sıkça rastlanıyor.
Bunun dışında gökcisimlerinden güneş ve ay da dinde önemli bir yer tutuyor. Örneğin
Yakut halkı güneş ve ayı kardeş sayıyor ve onların kötü ruhlar tarafından ele
geçirildiklerinde karardıklarını düşünüyorlardı. Yani güneş ve ay tutulmalarını böyle
açıklıyorlardı. Bu gökcisimlerini kötü ruhlardan kurtarmak içinse gürültü
çıkarıyorlardı. Günümüzde ülkemizde de tutulmalarda davul çalıp gürültü çıkarma
geleneği bazı bölgelerde varmış.
“Türk Mitolojisinin Anahatları” kitabına biraz gözatalım. Buna göre, Tanrıların en
yücesi olarak Kök Tengri (Gök Tanrı) görülüyordu. Günümüzdeki “Tanrı” kelimesi de
Tengri’den geliyor. Tengri’nin bireylerin, ulusların ve onların Kağan’larının kaderine
hükmettiğine inanılıyordu. Orhun Yazıtları’nda da Tengri’nin adına sıkça rastlanıyor.
Bunun dışında gökcisimlerinden güneş ve ay da dinde önemli bir yer tutuyor. Örneğin
Yakut halkı güneş ve ayı kardeş sayıyor ve onların kötü ruhlar tarafından ele
geçirildiklerinde karardıklarını düşünüyorlardı. Yani güneş ve ay tutulmalarını böyle
açıklıyorlardı. Bu gökcisimlerini kötü ruhlardan kurtarmak içinse gürültü
çıkarıyorlardı. Günümüzde ülkemizde de tutulmalarda davul çalıp gürültü çıkarma
geleneği bazı bölgelerde varmış.
Gökyüzünden yeryüzüne, yani Yer‐Su (Orta Dünya ve Aşağı Dünya) diyarına inersek,
burada da birçok ruh veya ilahla karşılaşıyoruz: Yer ilahlarının en kudretlisi Yo Kan,
tüm suların hükümdarı Talay Kan, kadınları ve çocukları koruyan dişi Umay gibi.
Daha da aşağı inip yeraltına vardığımızdaysa birçok mitolojide olduğu gibi onun da bir
hükümdarı olduğunu görüyoruz. Erlik adındaki bu hükümdar insanlara kötülük,
hastalık ve ölüm getiriyor.
burada da birçok ruh veya ilahla karşılaşıyoruz: Yer ilahlarının en kudretlisi Yo Kan,
tüm suların hükümdarı Talay Kan, kadınları ve çocukları koruyan dişi Umay gibi.
Daha da aşağı inip yeraltına vardığımızdaysa birçok mitolojide olduğu gibi onun da bir
hükümdarı olduğunu görüyoruz. Erlik adındaki bu hükümdar insanlara kötülük,
hastalık ve ölüm getiriyor.
Bu ilahların veya ruhların dışında Türk mitolojisinde yer alan önemli bir kavram ise
“Hayat Ağacı”. Bu kavram aslında birçok kültürde kendine yer bulmuş. Dünyanın
merkezinde bulunan bu ağaç; köklerinin toprağın altında, gövdesinin yerin üstünde
ve yapraklarının gökyüzünde olması sebebiyle bahsettiğimiz yeraltı, yer‐su ve gök
kavramlarını birleştiren bir sembol.
Türk mitolojisine yakından bakarsak, şu anda coğrafi olarak birbirinden uzakta duran
birçok kültürün eskiden dini inanışlar bakımından birbirine yakın olduğunu
görüyoruz. Hatta bu inanışlardan kalma gelenekler ve efsaneler belki de bugün tüm
bu kültürlerin ufak da olsa bir parçası.
“Hayat Ağacı”. Bu kavram aslında birçok kültürde kendine yer bulmuş. Dünyanın
merkezinde bulunan bu ağaç; köklerinin toprağın altında, gövdesinin yerin üstünde
ve yapraklarının gökyüzünde olması sebebiyle bahsettiğimiz yeraltı, yer‐su ve gök
kavramlarını birleştiren bir sembol.
Türk mitolojisine yakından bakarsak, şu anda coğrafi olarak birbirinden uzakta duran
birçok kültürün eskiden dini inanışlar bakımından birbirine yakın olduğunu
görüyoruz. Hatta bu inanışlardan kalma gelenekler ve efsaneler belki de bugün tüm
bu kültürlerin ufak da olsa bir parçası.
*Verbitskiy’in derlediği Altay Yaradılış Destanı’nın Türkçe çevirisi için bkz. B. Ögel, Türk
Mitolojisi. Gökteki üç önemli ilahtan biri olan Ülgen bir iyilik ilahı ve bazı toplumlarda Gök Tanrı
olarak görülmüş olabilir. İsmi Bay Ülgen, yani Ulu Zengin olarak da kullanılmış.
0 yorum:
Yorum Gönder