17 Ekim, 2011

326 - Parfüm Hakkında


Öncelikle Patrick Süskind'in 'Koku' romanını okuduysanız veya bu kitaptan uyarlanan filmi seyrettiyseniz parfümlerin birkaç katmandan oluştuğunu hatırlarsınız. Parfümler üst, orta ve alt notalardan oluşuyor. Üst/baş notalar parfüm uygulandığında hemen duyuluyor ve 5-10 dk. içinde buharlaşarak kayboluyor. Yani parfüm hakkındaki ilk izlenimimizi oluşturuyorlar. Orta notalar -kalp notaları- ise parfüm üzerinizde kaldıkça ortaya çıkan kokuları oluşturuyor. Örneğin parfümü sıktıktan bir saat sonraya kadar kalp notalarını koklayabiliyorsunuz. Alt/dip ve orta notalar birleştiğinde parfümün ana kokusunu alıyorsunuz. En kalıcı olan alt notalar daha zengin ve derin olarak algılanıyor. Sahte parfümler ilk sıkıldıklarından son ana kadar koku değişimi geçirmiyorlar. Bu da gerçeklerini ayırt etmek için bir yol olarak kullanılabiliyor.

"Yatakta üzerimde ne mi var? Elbette Chanel No. 5"

Bunların yanısıra, kokuların çeşitli sınıfları var. Kadın kokularının birçoğu çiçek kokularını barındırıyor. Çiçeklerin yanısıra sıcak ve baharatlı olmalarıyla tanınan ve 'oryantal' olarak adlandırılan kokulara hem kadın hem erkek parfümlerinde sıkça rastlanıyor. Odunsu kokular da diğer bir sınıfı oluşturuyor ve hem kadınlar hem de erkekler tarafından ilgi görüyor. Taze ve canlandırıcı olan turunçgil kokuları da popüler kokular arasında. Şekerli kokular ise bir alternatif daha.

Ben daha çok çiçek kokularını sevdiğimi düşünüyordum, ama içinde vanilya barındıran kokuların hoşuma gittiğini farkettim. 1998 tarihli Dior Hypnotic Poison buna bir örnek. Ayrıca ilginç bir nokta: Parfüm seçerken ten renginiz önem taşıyor. Örneğin baharatlı kokular esmerlerde daha kalıcı oluyor. Parfümlerin kokusu ve kalıcılığı kişiden kişiye değişiyor. Parfüm seçerken biraz zamanın geçmesini beklemek kokuyu daha iyi anlamak açısından önemli. Ayrıca ten renginize uygun parfümleri seçmeye çalışmalısınız, yoksa üzerinizdeki kalıcılıkları sizi tatmin etmeyecektir. Yaz için daha hafif, kış içinse biraz daha ağır kokular tercih edilebiliyor. Sabah 9-11 arası parfüm seçimi yapılmaması gerektiği söyleniyor.


Bunun dışında parfümler, içerdikleri koku yoğunluğuna göre de sınıflandırılıyor. Eau de toilette'lerde %1-6 oranında parfüm bulunuyor. Bu oran eau de parfum'lerde %7-15'lere çıkıyor, böylece kokunun yoğunluğu da artıyor. Parfümlerde alkol kullanılmasının nedeni ise kokunun buharlaşarak çevrenize yayılması. Parfüm şişelerini nemli ortamlardan uzak tutmak gerekiyor. Çok uzun süre şişede açılmamış kalan parfümler gerçek kokularından uzaklaşabiliyor. Son olarak kan akışının yoğun olduğu, damarlara yakın bölgelere parfümü sıkmanın kalıcılığı artıracağı söyleniyor. Bu sebeple boynunuza, bilek ve kol içlerinize koku sıkmanız tavsiye ediliyor.

Dipnot: Çeşitli parfümler hakkındaki yorumları merak ediyorsanız basenotes.net adresine göz atabilirsiniz.

0 yorum: