13 Eylül, 2012

444 - Depresyona yatkın mısınız?

Perşembe, Eylül 13, 2012 Gönderen Berna Arslan , , 1 yorum

Bazı kişilik özellikleri, depresyona ne kadar yatkın olduğumuzu belirlemede önem taşıyor. Bu özelliklerimiz hakkında düşünüp, bazılarını değiştirmeye çalışarak depresyona karşı daha korunaklı hale gelebiliriz. Peki nedir bu özellikler?

1. İlk olarak olumsuz mükemmeliyetçilikten bahsetmek mümkün. Bu konuyu detaylı olarak bir yazı serisinde incelemiştim, bu yazılara göz atmak için tıklayın: 1. bölüm, 2. bölüm ve 3. bölüm.

2. Sorunlarınızı geride bırakmayı beceremiyor, bunlar üzerinde fazla kafa yoruyorsanız, bu sizi depresyona eğilimli hale getiriyor. Yaşadığınız sorunları bazı zamanlarda kenara bırakıp hayatınızın diğer yönlerine odaklanabiliyorsanız, huzurlu olmak için adım atabiliyorsunuz demektir.

3. Diğerlerinin hakkınızda ne düşüneceğine dair gerektiğinden fazla endişe ediyorsanız, bu durum yaşadığınız sorunlar hakkında kendinizi daha kötü hissetmenize neden olarak sizi depresyona yatkın hale getiriyor.


4. Hayatı siyah-beyaz ayrımlarla görmek yerine, gri alanların da farkına varmak gerekiyor. Hayata karşı olumlu bir bakış açısı kazanmak, depresyona karşı önemli bir kalkan. Durumlara siyah-beyaz bakan kişiler, umduklarını bulamadıklarında fazlasıyla hayalkırıklığına uğradıklarından, bu bakış açıları onları depresyona sürüklüyor.

5. Başınıza kötü bir şey geldiğinde bunun dünyanın sonu olduğunu düşünme eğiliminiz var mı? Herkesin başına gelen olumsuz olayları kendiniz deneyimleyince fazla dramatize ettiğinizi düşünüyorsanız, bu eğilimden kurtulmak için çaba göstermek gerekiyor.

6. Olumlu olaylardan çok olumsuz olaylara odaklanmak da depresyona yatkınlık açısından bir zaaf olarak görülüyor. Örneğin yaptığınız bir işten sonra çoğunluk sizi tebrik ederken, bir kişinin eleştirileri aklınızda kalan tek şey oluyorsa veya mutludan ziyade mutsuz yüzlere odaklanıyorsanız, dikkatinizi daha çok olumsuzlara veriyorsunuz demektir.

7. Sizi amacınıza ulaşmaktan alıkoyan engelleri veya zor yaşam koşullarını genelde kendinizden hariç değişkenlere bağlıyorsanız, doğru yapıyorsunuz. Her şeyi kontrol etmek mümkün değil, sadece gerçekten değiştirebileceğimiz koşulların sorumluluğunu üstlenebiliriz.

8. Son olarak hataların, engellerin ve zor koşulların geçici olduğuna inanmak ve bunların bir gün sona ereceğini düşünmek çok önemli. 

Herkese şikayetsiz ve depresyonsuz mutlu günler!

1 yorum:

vita dedi ki...

Ruh hali ve algıların kimyasal kökenli olması konusuna da değinilebilir belki burada.

Aldous Huxley - The Doors of Perception

The Doors müzik grubunun adının geldiği kitap aynı zamanda. Bir çılgını, çılgın olmadan nasıl anlayabiliriz? Bir dahinin çevreyi nasıl algıladığını nereden bilebiliriz? Bu gibi konuları ilginç bulan olursa kitabı okumasını tavsiye ederim.

Beyin muhteşem bir yapı, eğer iyi yönetilirse.