28 Kasım, 2012

471 - Amish'lerin Gizli Yaşamı

Çarşamba, Kasım 28, 2012 Gönderen Berna Arslan , , , 6 yorum

Bu ara beni Amish'lere karşı bir merak aldı. Eminim Amish'leri duymuşsunuzdur. Çoğumuz onları elektrik kullanmamaları, basit bir yaşam sürmeleri ve tek tip kıyafetleriyle tanırız. Peki Amish'ler bir günlerini nasıl geçirir, toplumun kuralları nelerdir, dinlerini nasıl yaşarlar, nasıl evlenirler?

Amish'ler günümüzde ABD'de ve Kanada'da yaşıyorlar. Kanada'daki Amish'lerin sayısı oldukça azken, ABD'de nüfuslarının 300.000'e yaklaştığı düşünülüyor. 18. yüzyılda İsviçre ve Alsace'tan göç ederek Pennsylvania'ya yerleşmişler. Amish'lerin din anlayışı, 16. yüzyıldaki radikal reformist Hristiyanlar olan Anabaptistlere dayanıyor. Anabaptist liderlerden biri olan Jakob Ammann, Amish'lerin isim babası.


Amish'ler doğumda değil 16 ila 25 yaşları arasında vaftiz oluyor. Evlenmek için vaftiz olmak şart. Evlilik yalnızca Amish topluluğundan bireyler arasında gerçekleşebiliyor. Amish'lerin hayatları sıkı kurallara bağlı. Bu kurallar, ilk bakışta giyim ve dış görünüş konusunda kendini gösteriyor. Erkekler, üç düğmeden fazlasına sahip olmayan pamuklu gömlekler ve askıyla tutturdukları pantolonlar giyip şapka takarken; kadınlar kendilerinin diktikleri, kolları dirseğe gelen, belli uzunlukta elbiseler giyiyor ve İncil'de kadınların başlarını örtmesi gerektiği yazdığı için bone takıyorlar. 


Her Pazar bir ailenin evinde toplanıp dini ibadetlerini yerine getiriyorlar. Böylece her Pazar kilisenin yeri, bir ailenin evi oluyor. Çocukluktan itibaren İncil'in öğrenilmesine büyük dikkat gösteriyorlar. Yemeklerden önce ve sonra dua ediyorlar. Pazar günleri öğleden sonraları çalışmamaya özen gösterip çocuklarıyla vakit geçiriyorlar. Yasak olmamasına rağmen doğum kontrol vasıtasıyla aile planlaması yapmıyorlar. Ortalama bir Amish ailesinin yedi çocuğu bulunuyor. Kadınlar, topluluğun diğer üyelerinin çocuklarıyla da vakit geçiriyor.


Merkezi bir kilise yönetim sistemi bulunmuyor. Bu yüzden her bölgedeki kilisenin koyduğu kurallar farklar gösterebiliyor. Bu kurallar bütününe Almanca'da düzen anlamına gelen Ordnung adı veriliyor. Ordnung'a göre her Amish'in Tanrı'ya, aileye ve topluluklarına adanmış basit bir yaşam sürmesi gerekiyor.


Amish kurallarına karşı çıkanlar toplumdan dışlanma riski ile karşı karşıya. Dışlanma oldukça acı verici bir ceza, çünkü Amish'ler birbirine sıkıca bağlı bir toplum. Dışlanan bireylerin diğer bireylerle ilişkisi kesiliyor. 


Yapılacak işler konusunda katı bir kadın-erkek ayrımı var. Erkekler tarım, inşaat, ahır işleriyle uğraşırken; kadınlar bahçeyle ve evle ilgileniyor (yemek yapma, dikiş dikme, konserveleme, temizlik vb.) ve çocuk bakımıyla uğraşıyorlar. Genelde her Amish ailesinin bir çiftliği ve bir ahırı var. Amish'lerin ana geçim kaynağı süt ve süt ürünlerinin satışı. Ataerkil Amish toplumunda kadınlar kocalarına itaatkar olacak şekilde yetişiyor. Çalışma, güneşin doğumu ile başlayıp batışı ile son buluyor. Ailedeki gençler, evdeki veya dışarıdaki işlere yardım ediyor ve günler oldukça yoğun ve yorucu geçiyor. Bir yerden bir yere gitmek istediklerinde at arabalarını kullanıyorlar. Bazı durumlarda Amish olmayan tanıdıklarının otomobillerine de biniyorlar. Ayrıca bazen alışverişlerini "dış dünyada" gerçekleştiriyorlar.


Amish'ler, Marilyn Monroe'yu ya da John F. Kennedy'i tanımıyor. Gençler, İslam gibi başka dinler olduğundan da haberdar değiller. Dış dünyaya oldukça kapalı bir toplum olarak yaşıyorlar. Buna rağmen bazı Amish topluluklarında benim çok faydalı bulduğum bir adet var: Rumspringa. Bu adete göre ergenliğe erişmiş Amish gençlerine bir süreliğine modern dünyaya katılma izni veriliyor. Bu süreden sonra ise bu gençler, Amish toplumunda mı yoksa modern toplumda mı yer alacaklarına karar veriyorlar. Böylece dışarıdaki toplumu merak ederek yaşamıyor ve kararlarını kendileri almış oluyorlar. Büyük bir kısmı ise Amish toplumunu tercih ediyor. Amish'leri tercih etmeyenlerin, aile ve arkadaşlarını hayatları boyunca bir daha görmemesi yüksek bir ihtimal.


Amish'ler arasında şiddet olayları görülmüyor, oldukça güvenli bir toplum. Bunun sebebi İsa'nın öğretisini bu şekilde yorumlamış olmaları. Yani bir yanağına vurulursa öbür yanağını da çeviren, düşmanına şiddet göstermeyen bir topluluk Amish'ler. Orduya katılmıyorlar. Şiddet karşıtı bir toplum oldukları ise en iyi şu örnekten anlaşılabilir: 2006'da bir Amish okuluna saldırı olmuş ve vurulan on kızdan beşi ölmüş. İntihar eden saldırgan hakkında Amish topluluğun yanıtı ise çok çarpıcı. Ölen kızlardan birinin dedesi, genç akrabalarını katilden nefret etmemek üzere uyarmış ve şunları söylemiş: "Bu adam hakkında kötü düşünmemeliyiz. Bir annesi, bir eşi ve bir ruhu vardı ve şimdi adaletli Tanrı karşısında duruyor". Sonuç olarak katil, Amish topluluğu tarafından hızlı bir şekilde affedilmiş.


Eğitime gelince Amishlerin ilkokul dönemi için kendi okulları var. 13-14 yaşlarında eğitime son veriyorlar, kendi hayat tarzlarında daha fazla eğitimin gerekmediğini düşünüyorlar. Yüksek eğitimin bireyleri maddiyata fazla değer vermeye ittiğine inanıyorlar. Gururu ve kişisel egoyu besleyecek faaliyetlerden uzak duruyorlar. Konuştukları ana dil Pennsylvania Danca'sı. Okuma yazma için ve okullarda genelde İngilizce kullanılıyor. Kilisede ise Almanca'yı kullanıyorlar. 


Amish'lerin teknolojiyi reddetmesi onu şeytanın işi olarak yorumlamalarından değil. Altında anlamlı bir felsefe yatıyor. Amish'ler teknolojinin insanı açgözlü yaptığını düşünüyor. Örneğin, tarlası için son teknoloji ürünü bir traktöre sahip bir çiftçi, kısa zamanda daha çok tarlayı sürebileceği için daha çok toprak isteyecektir. Bu da topluluk içinde gerginliklere yol açacak ve topluluğu idealden uzaklaştıracaktır.




Amish'ler, 18. yüzyılda yaşamış aşağı yukarı 200 kişiden türedikleri için genetik hastalıklar toplumda tehlike oluşturuyor. Ancak sağlıklı yaşam tarzları onları kansere karşı koruyor. 


Amish'lerle ilgili çeşitli belgeselleri youtube'da bulmak mümkün. Benim en çok hoşuma giden, bir Amish ailesinin günlük hayatlarını ve Amish toplumunun kurallarını anlattıkları belgesel oldu. Burada bulabilirsiniz. Bu sevgi dolu aile, aslında Amish kurallarına karşı gelip filme çekilmelerine izin vermişlerdi. Bu yüzden dışlanma tehlikesiyle de karşı karşıyaydılar. Ancak dışlama kavramını dinin değil insanların ortaya attığını düşünüyor ve dışlanmış bireylerle de görüşmeyi sürdürüyorlar. Bu belgeselde yer alan ailenin babası, bazı insanların daha büyük bir ev alınca ya da Amish hayatını benimseyince mutlu olacağını düşündüğünü, ama mutluluğun bunda değil inançlı olmakta yattığını söylüyor.


Günümüzün hızlı tempolu yaşamına hayır demiş, kendi bildiği gibi yaşamayı beceren nadir, belki de tek toplum olan Amish'lerden öğreneceklerimiz var.


Kaynak: 
http://www.articlemyriad.com/amish-children-socialization-community/, http://en.wikipedia.org/wiki/Amish

Resim kaynakları: 
http://mjstevenson.blogspot.com/2008/07/amish-country.html, 
http://www.welcome-to-lancaster-county.com/amish-buggy.html

6 yorum:

sıradan biri dedi ki...

bu çok güzel bilgiler için teşekkürler!

Salur dedi ki...

"Eminim Amish'leri duymuşsunuzdur" , bu demec cok iddali olmus blogger dostum :)

BBÖ dedi ki...

Öyle mi diyorsun? :)

Unknown dedi ki...

Marilyn Monroe ve de john keneddy ne alakası var

Unknown dedi ki...

Amishleri Uzak ülke romanında gordum inanın bana amishleri gayet iyi anlatan bir kitap tavsiye ederim.

tuhafkarmaşık dedi ki...

Bende görmüştüm ve de biraz araştırma yapmıştım. Köy diye bir film vardı. Orada amishleri mi anlatıyordu hatırlamıyorum ama yine elektirik, teknoliji kullanmayan. Modern dünyayla bağlantısını kesmiş bir toplumdu. Köyün sınırları vardı ve dışarı çıkmaları kesinlikle yasaktı hatta çoğu dışarda modern bir hayat olduğunu bile bilmiyordu. Sonu da çok güzeldi filmin. Şimdi sen anlatınca o geldi aklıma. Izlemediyseniz tavsiye ederim. Yazin için teşekkürler merak ediyordum iyi oldu :)